KÖTÜ NİYET TAZMİNATI

KÖTÜ NİYET TAZMİNATI NEDİR VE HANGİ ŞARTLARDA VERİLİR?

Kötüniyet tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde istisnai hallerde iş akdi işveren tarafından sonlandırıldığında işçiye verilen tazminat türüdür. İşveren iş akdinin sonlandırırken bu yetkisini Türk Medeni Kanunu 2. madde uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun bir biçimde kullanmalıdır. Aksi halde fesih hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilmelidir.

4857 sayılı İş Kanunu 17. madde uyarınca; İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.

Belirli süreli iş sözleşmelerinde kötüniyet tazminatı istenemez. İş akdinin işveren tarafından sona erdirilmesi her durumda kötüniyet tazminatına hükmedilmesini gerektirmez. Yargıtay kararlarında başlıca kötüniyet tazminatı verilmesini gerektirir durumlara; işveren aleyhine dava açmak veya tanıklık yapmak, işvereni şikayet etmek, hamilelik, siyasi nedenler ve sendikal üyelik örnek olarak gösterilebilir.

İşçi tarafından iş akdi haklı nedenle feshedilse bile kötüniyet tazminatı istenemez. İş akdinin işveren tarafından sona erdirilmesi mutlak olarak zorunludur.

KİMLER KÖTÜNİYET TAZMİNATI ALABİLİR?

Kötüniyet tazminatının ilk koşulu işçinin iş güvencesi kapsamında kalmamasıdır. 30’dan az sayıda işçinin çalıştığı işyerinde çalışmak veya 30’dan fazla işçinin çalıştığı işyeri olmakla birlikte 6 aydan kısa süre hizmeti bulunan işçiler kötüniyet tazminatı isteyebilir.

Yargıtay 22. HD., 2016/14640 E., 2019/3794 K. ‘…Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.

Kötü niyet tazminatına hak kazanma şartları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötü niyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. Genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması gibi durumlara bağlı fesihlerin kötü niyete dayandığı kabul edilmelidir.
Somut olayda, her ne kadar davalı tarafça, davalı işyerinde farklı illerde çalışan işçi sayılarına ilişkin belgeler sunulmuş ise de sunulan belgelerdeki işçilerin davacı ile aynı iş kolunda çalışıp çalışmadıkları anlaşılamamıştır. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinde, davalı işyerinde Türkiye çapında aynı iş kolunda otuz işçiden fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı araştırılmalı, davacının iş güvencesi kapsamında olduğunun anlaşılması halinde kötü niyet tazminatı talebi hakkında red kararı verilmelidir…’

KÖTÜNİYET TAZMİNATINDA İSPAT KÜLFETİ KİMDEDİR?

İş akdinin kötüniyetli olarak sona erdirildiğini işçi ispatlamak zorundadır.

Yargıtay 9. HD., 2017/21489 E., 2017/10427 K. ‘…Somut uyuşmazlıkta yukarıdaki açıklamalar karşısında, davalı işyerinde hizmet akti ile doktor olarak çalışan davacının iş akdinin kötüniyetli olarak feshedildiği ispat yükü üzerinde olan davacı işçi tarafından kanıtlanamadığından, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken maddi delil ve hukukî mesnedden yoksun şekilde ispat yükü tersine çevrilerek kötüniyetli fesih iddiasının aksinin davalı tarafça ispatlanmadığı gerekçesiyle kabulü isabetsizdir…’

KÖTÜNİYET TAZMİNATI İLE İHBAR TAZMİNATI AYNI ANDA İSTENEBİLİR Mİ?

Kötüniyet tazminatı ve ihbar tazminatı birbirinden farklı alacak kalemleridir. Bu konuda işçinin açık talebinin bulunmadığı hallerde salt ihbar tazminatının ya da kötüniyet tazminatının istenmiş olması, diğer alacak kalemine hükmedilmesini gerektirmez. Hakim taleple bağlıdır.

Kötüniyet tazminatı ve ihbar tazminatının şartları var ise birlikte istenilmesi mümkündür.

Yargıtay 9. HD., 2012/30062 E., 2012/32177 K. ‘…4857 sayılı İş Kanununun 17.maddesine göre koşulları varsa kötüniyet ve ihbar tazminatlarının birlikte istenebileceği halde ihbar tazminatının gerekçe gösterilmeden reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…’

KÖTÜNİYET TAZMİNATI İLE SENDİKAL TAZMİNAT AYNI ANDA İSTENEBİLİR Mİ?

Sendikal tazminat ve kötüniyet tazminatı talebinin olduğu durumlarda mahkeme tarafından her ikisine değil sadece sendikal tazminata hükmetmek gerekir. İkisine birden hükmedilemez.

Yargıtay 9. HD., 2011/17360 E., 2011/10837 K. ‘…Sendikal tazminat ve kötüniyet tazminatının özel bir halinin oluşturduğundan davacı lehine hem sendikal hem de kötüniyet tazminatının hüküm altına alınması mümkün değildir…’

KÖTÜNİYET TAZMİNATI İLE İŞ GÜVENCESİ TAZMİNATI AYNI ANDA İSTENEBİLİR Mİ?

Kötüniyet tazminatı ve iş güvencesi tazminatı talebinin olduğu durumlarda mahkeme tarafından her ikisine değil işçi lehine olan iş güvencesi tazminatına hükmedilmesi gerekir. İkisine birden hükmedilemez.

Yargıtay 9. HD., 2007/37132 E., 2009/2322 K. ‘…Kötüniyet tazminatı ve iş güvencesi tazminatı talebinin olduğu durumlarda işçi lehine olan hüküm uygulanmalıdır. Somut olayda iş sözleşmesinde bulunan iş güvencesi tazminatı düzenlenmesi işçi lehinedir…’

KÖTÜNİYET TAZMİNATI İLE EŞİT DAVRANMA (AYRIMCILIK) BORCU TAZMİNATI AYNI ANDA İSTENEBİLİR Mİ?

Kötüniyet tazminatı ve eşit davranma borcu tazminatı talebinin olduğu durumlarda mahkeme tarafından her ikisine değil işçi lehine olan tazminata hükmedilmesi gerekir. İkisine birden hükmedilemez.

Yargıtay 22. HD., 2012/29053 E., 2013/27095 K. ‘…Somut olayda, aynı fesih sebebine bağlı olarak hem kötüniyet tazminatına, hem de eşit davranma borcuna aykırılık tazminatına hükmedilmiştir. Aynı fesih sebebine bağlı olarak iki ayrı tazminata hükmedilebilmesi, ancak kanunun açıkça cevaz verdiği hallerde mümkündür. Oysa, yukarıda bahsedilen 4857 sayılı Kanun hükümlerinden iki tazminata da hükmedilebileceği sonucuna ulaşılamamaktadır. Bu durumda, aynı olay sebebiyle birden fazla tazminat koşullarının gerçekleşmesi halinde, işçi lehine olan tazminata hükmedilmesi gerekirken, iki tazminata birden hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.…’

KÖTÜNİYET TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?

Kötüniyet tazminatı ihbar tazminatına esas ücret ile aynı şekilde hesaplanır. İhbar tazminatındaki bildirim sürelerine ait ücretin 3 ile çarpımı da bize kötüniyet tazminatı miktarını verir.

KÖTÜNİYET TAZMİNATI ALACAĞINDAN VERGİ VE BENZERİ AD ALTINDA KESİNTİ YAPILABİLİR Mİ?

Öncelikle ihbar tazminatı gibi düşünülüp gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılarak ihbar tazminatı hesaplanır. Bu miktarın 3 katı ise kötüniyet tazminatıdır.

KÖTÜNİYET TAZMİNATI ALACAĞINDA FAİZ İSTENİLEBİLİR Mİ?

Kötüniyet tazminatına hak kazanıldığı takdirde yasal faiz istenilmesi mümkündür. Bu durumda işverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda taleple bağlılık ilkesi gereği temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir.

Kısmi dava olarak açılmış ve temerrüt yok ise dava veya ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir.

Belirsiz alacak davası açılabildiği hallerde ise dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş ise davanın açıldığı tarihten itibaren faiz uygulanması gerekir

Fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi mümkün değildir.

Yargıtay 9. HD., 2017/4292 E., 2017/6696 K.  ‘…Dava dilekçesinde ihbar tazminatına yasal faiz yürütülmesinin istenmesine ve yasa gereği de ihbar tazminatı için yasal faize hükmedilmesinin gerekmesine rağmen, en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi isabetsizdir…’

KÖTÜNİYET TAZMİNATI NE KADAR SÜREDE ZAMANAŞIMINA UĞRAR?

Kötüniyet tazminatına ilişkin alacak talepleri hakkın doğumundan itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıç tarihi fesih tarihidir.

7036 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle 25/10/2017 tarihinden itibaren bu tarih sonrası yapılan fesihlerde zamanaşımı kıdem tazminatı alacağı için 5 yıldır. Zamanaşımı 7036 sayılı kanun öncesinde başlamış ve kalan süre 5 yıldan uzunsa önceki uzun süre değil değişen 5 yıl, kalan süre 5 yıldan kısa ise örneğin 10 yılın dolmasına 3 yıl kaldıysa kalan süre kadar süre işlemeye devam edecek, süre uzamayacaktır.