GEÇİT HAKKI DAVALARI
KAHRAMANMARAŞ AVUKAT / GAYRİMENKUL HUKUKU
GEÇİT HAKKI ve GEÇİT HAKKI DAVASI NEDİR?
Geçit hakkı, Türk Medeni Kanunu’nun 747 ve devamı maddelerinde düzenlemiştir. Ülkemizde arazi düzenlemelerinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış ve her taşınmazın yol ihtiyacının karşılanmamış olması nedeniyle geçit izni davaları açılmaktadır, açılan bu davaya geçit hakkı davası denilmektedir.
Genel yol ile ihtiyaca uygun bağlantısı bulunmayan taşınmaz maliklerinin uygun parsellerden geçit isteğinde bulunması mümkündür. Geçit hakkı verilmesiyle birlikte, genel yola bağlantısı bulunmayan veya bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanmayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine nispi geçit ihtiyacı veya geçit yetersizliği denilebilir.
Geçit ihtiyacı olan kişi, davasını öncelikle taşınmazların önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltilmesi gerekir.
Geçit hakkı verilmesi isteğine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen tapulu taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmazın müşterek mülkiyete konu olması halinde, paydaşlardan bir ya da bir kaçı dava açabilir.
Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi ilkesi göz önünde tutulmalıdır. Geçit hakkı, taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, bir anlamda özünü komşuluk hukukundan almaktadır denilebilir. Bunun doğal sonucu olarak da yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri de esas alınmalıdır.
Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı, davacının sübjektif arzularına göre değil objektif esaslara göre belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi de gözetilmelidir.
Bu nedenlerle de bir taşınmaz için 2,5-3 metre genişliğindeki bir yolun yeterli olacağı kabul edilmelidir. Talep eden yararına tesis edilen geçidin, genel yola kesintisiz ulaşması sağlanmalıdır.
Kendisine geçit hakkı tesis edilecek taşınmaz maliki, zorunlu geçide katlanma yükümlülüğü altında bulunan taşınmaz malikine, bu nedenle uğradığı zararı, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince mahkemenin belirleyeceği miktar kadarıyla ödemekle yükümlüdür.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel de yine objektif kriterlere, taşınmazın niteliğine göre atanacak bilirkişiler aracılığı ile saptanmalıdır. Geçit hakkı bedeli, mahkemece yapılacak keşif sonucu, bilirkişi raporu ile belirlenecektir. Geçit hakkı bedeli hesaplanırken, yalnızca geçit hakkı verilen yolun geçeceği alanın rayiç değeri değil, aynı zamanda aleyhine geçit hakkı tesis edilecek taşınmazın bu nedenle uğramış olduğu/uğrayacağı değer kaybı ve taşınmazın gelirindeki azalma da dikkate alınmalıdır. Saptanan bu bedel, hükümden önce depo ettirilmeli, böylece geçit bedelinin geç ödenmesinden doğabilecek sakıncalara meydan verilmemelidir.
Kurulan geçit hakkının Medeni Kanunun 748/3. maddesi uyarınca Tapu Siciline kaydı da gereklidir. Davanın niteliği gereği yargılama giderleri de davacı üzerinde bırakılmalıdır.
ORMAN ARAZİLERİNDEN GEÇİT HAKKI TESİS EDİLEBİLİR Mİ?
Geçit hakkı, bir kamu hizmetine tahsis edilmeyen kamuya ait olmayan tapulu taşınmazlar üzerinden kurulabilir. Lehine geçit hakkı tesis edilecek taşınmaz ile aleyhine geçit hakkı tesis edilecek taşınmazların tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete konu olması gerekmektedir. Tapu tahsis belgesinin bulunması halinde dahi dava açılması mümkün değildir.
Geçit hakkı kurulan yer kamu malı niteliğinde ise kamu yararı ile kişi yararının çatışması durumunda kamu yararına üstünlük tanınması gerekeceğinden bu nitelikteki bir yer üzerinden geçit hakkı kurulmasına olanak yoktur. Bu nedenle orman ve mera arazisi gibi yerlerden geçit hakkı tesisi mümkün değildir.
+Yargıtay HGK., 2006/14-264 E., 2006/237 K. ‘…Davacıya ait 850 parsel sayılı, 43.142 metrekare mesahalı ve tarla vasıflı taşınmazın dört bir tarafının, Devlet Ormanı vasfıyla Hazine adına kayıtlı 1.581.816,75 metrekare mesahalı 938 parsel sayılı taşınmaz ile çevrili olduğu çekişmesizdir.
Görülmekte olan davada, Devlet ormanı vasıflı 938 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesisi istenilmiştir. Yargıtay Hukuk Dairelerinin ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre, mera ve ormanlardan zorunlu geçit tesis edilemez…’
GEÇİT HAKKI DAVALARINDA YARGILAMA GİDERLERİNE NASIL HÜKMEDİLİR?
Bu davaların niteliği gereği davanın kabulü veya reddi halinde yargılama giderleri ve harçlar davacı üzerinde bırakılır. Kabul halinde davacı/davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemelidir. Red halinde ise davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmelidir.
+Sakarya BAM 1. HD., 2019/417 E., 2019/436 K. ‘…Mahkemece davalıya ait bulunan 39 parsel aleyhine geçit kurulmasına karar verilmesi doğru ise de davalı aleyhine harca hükmedilmesi hatalıdır. Harç hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen düzeltilmesine karar verilmiştir. Bunun yanında mahkemece davalı lehine vekalet ücretine de hükmedilmiştir. Mahkemece yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerektiği halde bir de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de kamu düzenine ilişkin olan bu husus davacı tarafından istinaf edilmediğinden kararın bu yönden düzeltilmesi mümkün olmamıştır…’
GEÇİT HAKKI DAVALARI KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULABİLİR Mİ?
Bu davalar taşınmazın aynına ilişkin olduğundan mahkeme kararı kesinleşmeden icraya konulamaz.
GEÇİT HAKKI DAVALARINDA DAVACI VE DAVALI KİMLERDİR?
Geçit ihtiyacı olan kişi, davasını öncelikle taşınmazların önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltilmesi gerekir.
Geçit hakkı verilmesi isteğine ilişkin davalarda, davacı lehine geçit hakkı kurulacak taşınmazın malikidir. Tapu maliki, gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir.
Yararına geçit istenen taşınmazın müşterek mülkiyete konu olması halinde, paydaşlardan bir ya da bir kaçı dava açabilir.
Taşınmaz, elbirliği mülkiyeti hükümlerine tâbi ise bu durumda zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu olacağından lehine geçit hakkı tesis edilecek taşınmazın tüm maliklerinin dava açması veya açılmış olana davaya onay vermesi gerekecektir. Aksi halde davacıya terekeye temsilci atanması konusunda süre verilmeli ve atanan temsilci ile davaya devam edilmelidir.
Davalı ise aleyhine geçit hakkı kurulacak taşınmazın malikidir. Taşınmazın paylı veya elbirliği mülkiyetine tâbi olması durumunda tüm maliklerin davada yer alması gerekmektedir.
GEÇİT HAKKI DAVALARINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?
Mahkemelerin görevi dava konusuna göre belirlenir. Geçit hakkı davalarında, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Taşınmazlara ilişkin davalarda taşınmaz malın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Taşınmazlara ilişkin yetki kuralı kamu düzeninden olup, mahkemece re’sen dikkate alınır.