KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI

KAHRAMANMARAŞ AVUKAT / TAZMİNAT DAVALARI

KORUMA TEDBİRLERİ NELERDİR?

Ceza yargılamasının temel amacı, şüpheli ve sanığın haklarını korumak suretiyle maddi gerçeğe ulaşmaktır. Maddi gerçeğe ulaşmak adına gerektiği takdirde zor kullanarak insan hak ve hürriyetlerine geçici müdahaleyi öngören ve bu şekilde doğrudan ya da dolaylı olarak delil elde etmeye yarayan tedbirler, koruma tedbirleri olarak adlandırılmaktadır.

Yakalama koruma tedbiri, gözaltı koruma tedbiri, tutuklama koruma tedbiri, arama koruma tedbiri ve elkoyma koruma tedbiri yasada düzenlenmiştir.

KİMLER KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEYEBİLİR?

Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;

  • Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,
  • Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,
  • Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,
  • Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
  • Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
  • Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,
  • Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,
  • Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
  • Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,
  • Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,
  • Yakalama veya tutuklama işlemine karşı kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan,

Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.

KORUMA TEDBİRLERİ DAVASINDA DAVACI ve DAVALI KİMDİR

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasının davacısı, Ceza Muhakemesi Kanunu 141. madde uyarınca belirtilen işlemlere muhatap olan kişilerdir.

Koruma tedbirlerinin uygulandığı kişi ile bu uygulama neticesinde zarar görenin başkası olduğu durumlarda, bu kimselerin tazminat talep etme hakkı bulunmamaktadır.

Örneğin; haksız gözaltı ya da tutuklama nedeniyle zarara uğrayan kişinin aile yakınları ve diğer kişiler koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açamazlar.

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasının davalısı Ceza Muhakemesi Kanunu 141. madde uyarınca Devlettir. Devleti, hazine temsil eder. Dava illerde defterdarlık, ilçelerde ise mal müdürlüğü aleyhine açılır. Davalı hazine yerine herhangi bir şahsa açılamaz, açılan davanın reddi gerekir.

KORUMA TEDBİRLERİ DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında Ceza Muhakemesi Kanunu 142. madde uyarınca ağır ceza mahkemesi görevlidir. Davalar bu mahkemelerde görülür.

KORUMA TEDBİRLERİ DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME

Ceza Muhakemesi Kanunu 142. madde uyarınca davacı zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa en yakın yer ağır ceza mahkemesi yetkili mahkemedir.

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI AÇMA SÜRESİ

Ceza Muhakemesi Kanunu 142. madde uyarınca karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.

Hüküm davacıya tebliğ edilmekle birlikte, kesinleşme şerhi tebliğ edilmemiş ise 3 aylık süre başlamaz. Bu durumda 1 yıllık süreye dikkat etmek gerekir, bu süre hiçbir şekilde uzamaz. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkeme tarafından re’sen dikkate alınır. Belirtilen süre geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir.

KORUMA TEDBİRLERİ DAVASINDA HARÇ ALINIR MI ?

Davacı dava açarken harç ödemeyeceği gibi dava neticesinde tarafların harç ödenmesine hükmedilmez.

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINDA FAİZ TALEP EDİLEBİLİR Mİ?

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zararı doğuran fiil ya da işlem tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulabilir. Yasal faiz talebinde bulunulmadığı takdirde daha sonra salt faiz talebiyle dava açılamayacağı gibi mahkeme tarafından re’sen faize hükmedilemez.  Faiz talep edilmekle birlikte başlangıç tarihi belirtilmemişse dava tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir.

Dava değerinin kısmi ya da belirsiz açılması durumunda daha sonra dava değeri arttırıldığında arttırılan ya da ıslah edilen kısma da haksız işlem tarihinden itibaren faize hükmedilir.

Yargıtay 12. CD., 2018/5386 E., 2018/11530 K. ‘…Davacı tarafça dava dilekçesinde, hükmolunacak tazminata haksız tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulduğu halde, hükmolunan maddi ve manevi tazminatlara faiz işletilmemesi kanuna aykırıdır…’

Yargıtay 12. CD., 2019/1448 E., 2018/6328 K. ‘…Talep uyarınca hükmedilen maddi ve manevi tazminata haksız tutuklama tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği halde, hangi tarihten itibaren yasal faiz uygulandığının hükümde gösterilmemesi kanuna aykırıdır…’

Yargıtay 12. CD., 2017/185 E., 2017/8375 K. ‘…Davacı tarafından faiz talep edilmekle birlikte tarihinin gösterilmemesi karşısında dava tarihinden itibaren hükmedilecek maddi ve manevi tazminata faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırıdır…’

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT MİKTARI NASIL BELİRLENİR? MADDİ TAZMİNAT KAPSAMINDA NELER TALEP EDİLEBİLİR?

Hakim, tazminatın ödeme biçimi kapsamında aynen tazmin ve nakden tazmin olmak üzere iki tazmin biçimi tayin edebilmektedir. İşbu davaların niteliği gereği genellikle aynen tazmin değil, zararın nakden tazmin yoluyla giderilmesine karar verilmekte nitekim davacılar da genel olarak nakden tazminat talep etmektedir.

Mahkeme davacının talep ettiği tazminat miktarı ile bağlı olup daha fazlasına karar veremez.

Bu kapsamda yoksun kalınan gelirin tazmini talep edilebilir. Davacı tutuklu kaldığı süre boyunca elde edemediği gelirlerini maddi tazminat adı altında alabilir. Bu hususta davacının haksız işlem ya da fiile maruz kaldığı tarihte ne iş yaptığı ve geliri önem arz etmektedir. Çalışmayan ya da itibar edilecek herhangi bir bilgi ve belge sunmayan bir işçinin zararı da net asgari ücret üzerinden hesaplanır.

Yargıtay 12. CD., 2019/411 E., 2019/6678 K. ‘…Davacının geliri ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin kazanç kaybı miktarı konusunda itibar edilebilecek herhangi bir belge ibraz edilemediği ve gözaltında kalınan süreye dair tazminat talebinde bulunulmadığı da dikkate alınarak, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapılması gerekir…’

Bu kapsamda yoksun kalınan gelirin tazmini, terör tazminatının tazmini, huzur hakkı, tahliye için ödenen nakdi kefaletin yasal faizi, esas ceza dosyasında ödenen adli para cezasının iadesi, esas ceza dosyasında ödenen avukatlık ücreti, haksız elkonulan araca ilişkin yediemin ücreti, haksız elkonulan araca ilişkin vergi ve gecikme zamları, haksız elkonulan araca ilişkin var ise değer kaybı, haksız elkonulan araçta meydana gelen çürüme nedeniyle yapılan onarım ücreti, haksız elkonulan araçtan dolayı yoksun kalınan kazanç kaybı maddi tazminat kalemleri olarak talep edilebilir.

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT KAPSAMINDA NELER TALEP EDİLEMEZ?

Haksız elkonulan hisse senedinin değerinde meydana gelen değişiklik, ek ders ücreti, cezaevinde yapılan giderler, bahşişler, maaş taltifi, işçilik alacakları, oyak nema kaybı, yemek yardımı, daha sonra davacıya ödenen maaş farkı faizi, özel bilirkişi ücreti, noter masrafı, uçuş tazminatı, rütbe, terfi ve yurt dışı görev maaş farkları, konut ön birikim fonundan kaynaklanan kayıplar ve cezaevinde kullanılan sağlık cihazı bedeli gibi alacak kalemleri talep edilemez.

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT MİKTARI NASIL BELİRLENİR?

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında manevi tazminat talep edilebilir. Bu husus ile haksız fiil ya da işlem neticesinde kişinin manevi bütünlüğünde iradesi dışında meydana gelen kayıpların telafisi amaçlanmaktadır.

Manevi tazminat ile kişinin sosyal çevresindeki itibarının sarsılması, özgürlüğünden mahkum kalması nedeniyle duyduğu acı, elem ve ızdırabın bir nebze de olsa tatmini amaçlanmaktadır.

Bu amaçla manevi tazminata hükmedilirken kişinin sosyal ve ekonomik durumu, toplumsal konumu, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, aile ve sosyal çevresinden soyutlanıp soyutlanmadığı, kişinin maruz kaldığı acı, elem, ızdırap, kişinin işini kaybetmesi vd. unsurlar dikkate alınır. 

MEMURLAR KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLİR Mİ?

Memurlar tutuklu veya gözaltında kaldığı süre boyunca meydana gelen manevi zararlarını talep edebilirken, maddi tazminat taleplerini öncelikle idareden talep etmesi gerekir, aksi halde doğrudan idari başvuru yapmaksızın ağır ceza mahkemelerinden açılan davanın reddine karar vermek gerekir. Muhtarlar için de aynı şekilde ilgili kurumdan idari başvuru yapılması zorunludur.

Yargıtay 12. CD., 2018/8020 E., 2019/813 K. ‘…CMK’nın 141. maddesinde suç soruşturması ve kovuşturması sırasında gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceğinin belirtildiği, davacının tutuklandığı dönemde muhtar olduğu, bu kapsamda maaşından kaynaklı maddi zararlarının ödenmesi hususunda idari mercilere başvurması gerektiği dikkate alınarak, bu husustaki talebinin reddi yerine yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi kanuna aykırıdır…’

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE HÜKMEDİLEN MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT İSTİNAF YA DA TEMYİZ EDİLEBİLİR Mİ?

Ceza Muhakemesi Kanunu 142/8. madde uyarınca tazminat davasının reddi ya da kabulü kararlarına karşı, CMK madde 273 uyarınca 7 gün içinde bölge adliye mahkemesine istinaf yoluna başvurabilir.

Bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı ise kararın tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz başvurusu için hükmün kesinlik sınırını aşması lazım.

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE HÜKMEDİLEN ALACAKLAR NASIL TAHSİL EDİLİR, DOĞRUDAN İCRAYA KONULABİLİR Mİ?

Ceza Muhakemesi Kanunu 142/10. madde uyarınca tazminata ilişkin mahkeme kararları, kesinleşmeden ve idari başvuru süreci tamamlanmadan icra takibine konulamaz.

Kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen tazminat ile vekâlet ücreti, davacı veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde, karar genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.